EĞİTİM İŞ tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlerin mesleki gelişimini desteklemek amacıyla hazırlanan Kasım ayı çevrimiçi seminer dönemi, daha ilk gününden büyük bir skandala dönüşmüştür.

10 Kasım’ı ara tatile denk getirerek öğrencilerin okullarında Atatürk’ü anmasını engelleyen Bakanlık, henüz altyapısı hazır olmayan ÖBA sistemini bu ara tatil döneminde devreye sokarak, yüz binlerce eğitim emekçisini teknik ve altyapısal sorunlarla baş başa bırakmıştır.

Yoğunluk sebebiyle oluşan sunucu yükü, erişim hataları, donmalar ve sürekli tekrarlayan ‘ilerleme’ problemleri, öğretmenleri eğitimden çok sistemle uğraşmaya zorlamaktadır. Üstelik, görme engelli eğitim emekçilerimiz için herhangi bir düzenleme yapılmamış, sistemin yüksek bellek tüketimi nedeniyle birçok eğitim emekçisi kişisel bilgisayarlarını dahi kullanamaz hale gelmiştir.

Bakanlık, bu acı tablo ile bir kez daha liyakatsizliğiyle gündeme gelmiştir. MEB, yalnızca ara tatil dönemlerinde değil; eğitim/öğretim devam ederken de öğretmenleri, üç kuruş ek ders ücreti için angarya işlere ve göstermelik projelere mahkûm etmektedir. Eğitim sistemi; bilimsel ve planlı bir şekilde işlemesi gerekirken, ne yazık ki bir “proje çöplüğü” haline getirilmektedir.

Bu yaşananlar yalnızca ‘teknik aksaklıklar” ile açıklanamaz. Toplam süresi 40 saati aşan bu eğitimin, mevcut sistemde tamamlanabilmesi mümkün değildir. Eğitim emekçilerini saatlerce ekran başına kilitleyen, görme engelli öğretmenlerimizi tamamen dışlayan bu sürecin sorumluluğu direkt olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na aittir.

Bizler biliyoruz ki bu süreç, yalnızca teknik bir arıza değil; ideolojik bir tercihtir. Tarikatlara, cemaatlere milyonlarca lira aktaran Bakanlık, söz konusu eğitim emekçileri olunca “yetersiz altyapı”, “teknik aksaklıklar” bahanelerinin arkasına saklanmaktadır.

ÖBA sistemi, eğitim emekçilerinin mesleki gelişimini desteklemekten ziyade eğitimin niteliğini düşürmektedir. Öğretmenlerin mesleki motivasyonu zedeleyen ve meslek onurunu hiçe sayan bu uygulamaya son verilmeli; teknik altyapısı güçlü, erişilebilir ve kullanıcı dostu bir sistemin acilen devreye alınmasını talep ediyoruz. Eğitim sisteminin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için öğretmenlerin dijital ortamlarda da desteklenmesi gerekmektedir.

Eğitim-İş olarak bir kez daha uyarıyoruz:

Eğitimin niteliğini düşüren, emekçileri yok sayan bu yönetim anlayışı, ÖBA sistemi gibi çökmeye mahkumdur. Laik, bilimsel, çağdaş, kamusal, parasız ve karma eğitim, ancak öğretmenine değer veren bir anlayışla mümkündür. 

Bizler, Atatürk’ün “aydınlık yarınları yetiştirme” görevi verdiği eğitim emekçileri olarak, Atatürk’ün yolundan, aklın ve bilimin ışığından asla ayrılmayacağız!