Dershanelerin kapatılmasıyla sınavlara (LGS ve YKS) hazırlık için okullarda hafta sonları okul derslerine ek olarak Destekleme Yetiştirme Kursları düzenlenmeye başladı. Yaklaşık dört yıldır yapılan bu kurslardaki derslerin verimliliği ile ilgili araştırmalar sonucunda, henüz dershanelerin öğretim ve talep seviyesini yakalamış değil. Sınavlara hazırlık için veliler çocuklarını çoğunluk olarak bütçelerini zorlayarak da olsa yüklü miktarda ücret ödeyerek dershanelere göndermektedirler. Çocukların sınavlardaki başarılarını da hiçbir öğrenci ve veli DYK kurslarına devam ettiği için kazandı demiyor, falanca dershaneye gittiği için kazandı diye bir başkasına tavsiyede bulunuyor veya tavsiye alıyor. Bu durumun birçok nedeni var. Bizim toplumda her zaman ücretsiz olarak verilen şeyler değersiz ve işe yaramaz olarak ücretli ve pahalı olan ise değerli olarak algılanır. DYK kursları için de gerekli kitaplar ve dersler bedava olduğu için öğrenme motivasyonu veli , öğretmen ,idareci tarafından takibi de düşük oluyor. Diğer bir sorun öğrenci hafta içi, kendi öğretmeninden aldığı dersin hafta sonu tekrarını yine aynı öğretmenden dinlemek istemiyor, istese bile istemiyormuş gibi görünüyor. Öğretmen açısından baktığımızda hafta içi derslerini heyecansız bir şekilde anlatırken, hafta sonu sırf ek ders iki kat diye heyecanla anlatmaya kalkışsa da öğrencide samimiyet bulamıyor. Yine diğer bir öğretmen sorunu DYK da kurs ücretleri iki kat olduğu için öğretmen –öğretmen, idareci- öğretmen arasında tercih edilme konusundan dolayı sorun çıkmakta ve adamcılık, torpiller şikayetler devreye girmektedir. Daha kötüsü öğrenci tercihlerinden dolayı öğretmenler öğrenci ayarlamakta kendisi için ben bu hocayı istiyorum diye dilekçe vermesini istiyorlar. Tabi ki öğrenci de karşılığında notlarla ya da devamsızlığı görmezden gelinerek falan idare edilmek isteniyor. Girişte de belirttiğimiz gibi DYK’da madem dershane mantığıyla hareket edilecek o zaman dershanelerin yaptığı gibi atanamayan öğretmenler bu kurslarda çalıştırılabilir. Bu öğretmen arkadaşlar da bir yönüyle istihdam edilmiş olurlar çünkü okulun kadrolu öğretmenleri maaş ve ek dersini zaten alıyor. Ücretli öğretmenler olursa öğrenci hafta sonu kurslarında farklı öğretmen ve farklı bir yüz göreceğinden daha iyi motive olmuş olur. İdarenin denetimi daha da ciddi ve dönüte dayalı olur. Çünkü şu anki uygulamada derse girenler kendi öğretmeni olduğu için yaptırımlar da daha hafif kalıyor. Ama bu konuda yeni gelen ücretli öğretmenlerden bu konuda daha fazlasını uygulatabilir. Ücretli öğretmenler de kalıcı olmak için daha fazla performans göstermiş olacaklar. Hesap verebilirlikleri artar. Bir çok insan için de çalışma imkanı doğmuş olur ve merdiven altı dersanecilikten ve fazla ücret ödemekten de insanlar kurtulmuş olur.