YAVUZ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Türkiye öğretmen yetiştirmede yeni bir döneme giriyor. Milli Eğitim Akademisi bir yıl içinde kurularak hizmet vermeye başlayacak. Öğretmen yetiştirmenin, yükseköğretime devredildiği 1982 yılından sonra Milli Eğitim Bakanlığı yeniden elini taşın altına koyarak inisiyatif alıyor.
Kanunun hazırlık aşamasında yapılmayan tartışma şimdi yapılmalı ve akademi ölü doğmamalıdır. Madem kanun çıktı ve akademi kurulacak, o zaman akademi doğru ellerde, doğru süreçlerle kurulmalı ve doğru konumlandırılmalıdır.
Yapılması gereken ilk iş akademiyi kuracak ekibin iyi belirlenmesidir. Üniversitenin teoride, bakanlığın da uygulamada biriktirdiği tecrübe harmanlanarak işbirliği içerisinde çalışılması hayati öneme haizdir. Eğer dikkat edilmez ve sadece eğitim fakültelerinden bir hocaya emanet edilirse, akademi değil bir eğitim fakültemiz daha olmuş olur.
Kurulacak karma ekip, öncelikle bir durum tespiti yapmalı ve akademiye neden ihtiyaç duyulduğunu analiz etmelidir. Her yıl daha çok öğretmen ataması yapılan illerdeki okul müdürleri, il ve ilçe müdürleri, müfettiş, öğrenci, veli ve danışman öğretmenler ile çalışma yapılmalı ve atanan öğretmenlere dair detaylı rapor çıkarılmalıdır.
Bu raporun yanında genel eksiklik olarak konuşulan eğitim fakültelerinde teorik eğitime ağırlık verildiği ve uygulama yönünden çok yetersiz kalındığı tespiti en önemli ihtiyaç olarak görülmelidir.
Dikkate alınması gereken önemli bir husus ise yeni müfredata uygun öğretmen yetiştirme ihtiyacı olmalıdır. Yeni müfredatın yeni ders işleyişi gerektirdiği ve bilgi aktaran klasik öğretmen rolü değil beceri kazandıracak ders işleyişi planlayabilen öğretmen rolü akademinin en önemli önceliği olmalıdır.
Yine yeni ölçme ve değerlendirme teknikleri de akademinin ders içeriğinde olmalıdır. Sınavların eğitimi esir aldığı dönemi bitirecek, eğitim sistemimizi dönüştürecek olan yeni müfredat kadar, okullarda yapılacak ölçme değerlendirmedir. Öğretmen, öğrencisinin birçok becerisini ölçebilecek ölçme aracı geliştirebilecek donanıma sahip olmalıdır.
Akademinin öğretmenlik mesleğine yeni bir vizyon yükleme, saygınlık kazandırma, meslek ilkelerini ve aidiyetini yeniden kurma ve güçlendirme ve toplum nezdinde yıpranan öğretmen imajını tamir etme çabası da olmalıdır. Mesleğin yazılı kurallar kadar kabul görmüş teamüllere ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.
Kanımca akademiyi bakanlık özenle kurmalı ve üniversiteden ihtiyaç duyduğu sınırlı alanlarda destek almalıdır.
Talat YAVUZ
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri