Genel Başkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

 “Kocaeli Valiliği tarafından yayımlanan yazıda, 10 Kasım anma programları kapsamında il merkezindeki tüm camilerde ve 12 ilçenin merkez camilerinde mevlid programı düzenlenmesi istenmiştir. Bugüne kadar uygulanmamış böyle bir programa neden ihtiyaç duyulduğu ne din görevlileri ne de sendikamız tarafından anlaşılamamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yetkisi baypas edilerek böyle bir karar alınması dikkat çekicidir.”

Açıklamada, kararın hangi gerekçeyle alındığının kamuoyuna açıklanması gerektiği belirtilerek şu sorular yöneltildi:

 Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yetkisindeki bir konuda neden doğrudan Valilik karar almıştır?

Bu kararın alınmasında bazı çevreleri memnun etme çabası mı etkili olmuştur?

Mülki amirlerin din görevlilerini ideolojik yaklaşımlarına göre yönlendirme yetkisi var mıdır?”

Diyanet-Sen, açıklamasında dinin, camilerin ve din görevlilerinin hiçbir şekilde ideolojik ya da politik tartışmaların parçası haline getirilemeyeceğini vurguladı:

 “Yüce dinimiz İslam, din görevlilerimiz ve camilerimiz; bürokratların, siyasilerin veya ideolojik çevrelerin keyfine göre üzerinde tepineceği politik bir istismar alanı değildir. Eski Türkiye’deki laiklik testlerini hatırlatan bu yaklaşım, bugünün Türkiye’sine yakışmamaktadır.”

Genel Başkan son olarak, din hizmetlerinin yalnızca İslam’ın hükümleri, ilkeleri ve yasal mevzuat çerçevesinde yürütülebileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

 “Camiler ne laiklik ve Kemalizm testi mekanlarıdır ne de din görevlileri laikçi bağnazların emir eridir. Din görevlileri işlerini mevzuat ve İslam’ın kuralları doğrultusunda yerine getirmektedir. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla, din görevlilerine keyfi ve mevzuata aykırı talimat verilmesini kabul etmemiz mümkün değildir.”