SON EKLENENLER

Eğitim-Bir-Sen Bölge Teşkilat Eğitimleri Tamamlandı

Eğitim-Bir-Sen 7. Dönem 2. Teşkilat Eğitim Programı bölge toplantıları tamamlandı.
30 Aralık 2024 19:48

Toplantılarda Genel Başkan Ali Yalçın, eğitim ve sendikal gündeme, eğitim çalışanlarının beklentilerine, sorunlarına, elde edilen kazanımlara ve yapılması gereken çalışmalara değinirken, Genel Sekreterimiz Talat Yavuz ise “Sendikal Liderlik ve Kriz Yönetimi” başlıklı sunum yaptı. 

Şube başkanları, yönetim kurulları, denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, ilçe temsilcilik yönetimleri ve kadın komisyonlarının katıldığı toplantılarda, yol haritalarının, yolculuk hedeflerinin gereği olarak teşkilat eğitimine önem verdiklerinin altını çizen Ali Yalçın, “İçimize, işimize, dışımıza yolculuk diyerek çıktığımız yolda çok önemli çalışmalar yaptık. İçimize yolculukta, çekirdeği çelikleştirmek için şimdiye kadar pek çok eğitim programı düzenledik. Bu bölge toplantıları da içimize yolculuğun önemli bir parçasıdır” dedi. 

Hak ve özgürlük mücadelemizde devrim niteliğindeki kazanımlarla tarihe not düştük 

32 yıl önce çıktıkları sendikal yolculukta devrim niteliğindeki kazanımlarla tarihe not düştüklerini vurgulayan Yalçın, “Kim demiş her şeyin bitişi ölüm/ Destanlar yayılır mezarımızdan mefkûresine sarılarak bizi kendi vatanımızda garip kılmak, kendi toprağımızda parya yapmak isteyenlerle mücadele ettik. Medeniyetimizin değerlerinden vazgeçmeden kendini yenilemeyi başarmış, dünyadaki değişimleri ve gelişmeleri kavramış Eğitim-Bir-Sen’in, Memur-Sen’in başarı öykülerinin arkasında adanmış hayatlar, vicdanlı ve erdemli insanlar, bu toprağın medeniyetinin değerleri var” şeklinde konuştu. 

Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Emeğimize, ekmeğimize, haklarımıza, özgürlüklerimize, onurumuza, medeniyet davamıza sahip çıkarken, ‘birlikte üretelim, hakça bölüşelim’ anlayışıyla erdemli, adil ve medeniyet değerleriyle şekillenmiş sendikal duruşun merkezi olduk. Sendikacılıktaki ehliyetimiz, sözlerimizdeki tutarlılık ve samimiyetimiz, medeniyet davasına dair aidiyetimizle hem kamu görevlilerinin hem de milletimizin desteğine mazhar olduk. Sendikacılığımızın ve sendikal mücadelemizin merkezinde ‘insan’, referans noktasında ise ‘medeniyet değerlerimiz’ yer alıyor. Sendikamız, emek ve ekmek mücadelesi verenlerce ‘hak arama mevkisi’, mazlumlarca ‘merhamet mevzisi’, mağdurlar tarafından ‘hakkı gözeten adalet terazisi’, özgürlük sevdalılarınca ‘yasakların defedicisi’ olarak görülüyor. Bu konu ve alanlarla ilgili başarılarımızla yetinmedik, yetinmeyeceğiz. Çünkü varlık gerekçesi olarak kabul ettiğimiz, inşası ve ihyasına talip olduğumuz medeniyet davamız var. İnsanları ve insanlığı zalimlerden, zulümden kurtarma hedefimiz var. Daha özgür, daha adil, daha huzurlu, daha müreffeh ve daha insancıl bir dünya hayalimiz var.” 

İnsanın, ‘modernizm terörü’nün saldırısı altında olduğuna dikkat çeken Yalçın, “Genetiği ile oynanmış gıda terörü, insanımızı kılıktan kılığa sokan moda terörü; insanı açlığa, yoksulluğa, onursuzluğa mahkûm eden neoliberalizm terörü; toprağımızı, suyumuzu, havamızı kirleten kapitalist üretim terörü, sapkın lobilerin beslediği toplumsal cinsiyet ideolojisi ve her türlü sapkınlık terörü, ahlaksızlığı yücelten sanat, sinema, sosyal medya terörü; değerlerimizi, geleneğimizi, inancımızı ifsat eden kültür terörü, milyonlarca insanı katleden, sakat bırakan, göç ettiren emperyalizm terörü… Bütün bunlar sömürü ve yapısal soykırıma dayalı modernizmin sonuçlarıdır” ifadelerini kullandı. 

Uluslararası sistem Gazze’deki soykırım karşısında ahlaken de fiilen de çökmüştür 

Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çeken Yalçın, “Uluslararası sistem bu soykırım karşısında ahlaken de fiilen de çökmüş durumdadır. Çünkü bu paradigmada insana, insanlığa yer yok. Gazze’deki direnişe terör, soykırıma meşru savunma hakkı demelerinin sebebi de budur. Bu gidişattan kurtulmak istiyorsak gözümüzü Batı’ya değil, kendi inanç ve medeniyet değerlerimize çevirmek zorundayız. Medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz değerlerle dünyayı dönüştürme gücüne sahibiz. Bu gücü harekete geçirecek, medeniyet kodlarımızı insanlığın birikimiyle mezcedecek ve bununla nesilleri yetiştirecek olanlar maarif davamızın neferleridir. İşte o neferler bizleriz. Çağı bu beladan kurtaracak olan, Akif İnan’ın ifadesiyle, ‘çağ dışı görünen ilgimiz’dir” değerlendirmesinde bulundu. 

Gelir dağılımında adalet ve her bir insanımız için daha onurlu bir hayat talep ediyoruz 

Sahip oldukları bilgi, bilinç ve gücün yardımıyla, inandıkları doğruların hayat bulması için mücadele etmeye devam edeceklerini kaydeden Yalçın, “Gelir dağılımında adalet ve her bir insanımız için daha onurlu bir hayat talep ediyoruz. Bu bizim nihai hedefimizdir. Bunun için eylemler tasarlıyoruz. Biz, yazarak, yaşayarak, il il gezerek, sorunları yerinde görerek, her çalışana değer vererek, üyelerimizin güvenini güce dönüştürerek yaptığımız sendikacılığı; sendikacılığın ruhu olan, sendikacılığı diri tutan, üyelerimize heyecan katan, sorunlara ışık tutan, çözümlere dikkat çeken eylemlerimizle zenginleştirdik. Geçmişten günümüze yaptığımız eylem ve etkinliklerle, eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine daha az yasak ve daha çok hak içeren bir çalışma hayatı oluşturmanın mücadelesini verdik, veriyoruz. Bunun sonucunda yüzlerce kazanım elde ettik” diye konuştu. 

Eğitim çalışanlarının sorunlarına ve beklentilerine de değinen Yalçın, verilen sözlerin yerine getirilmesini, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılmasını; öğretmenlerin statü farklılıklarının kaldırılarak haklarının eşitlenmesini, aile bütünlüğünün sağlanmasını, ek ders birim ücretlerindeki adaletsizliğin giderilerek ek ders gösterge rakamının toplu sözleşme görüşmelerinde gündeme getirdikleri ve müzakere ettikleri şekilde 230’a çıkarılmasını; kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan yönetici ve öğretmenlere ilave mali haklar verilmesini ve öğretmen istihdamında KPSS puan üstünlüğünün esas alınarak mülakat uygulamasının kaldırılmasını istediklerini ifade etti. 

Yeni hayalleri yeni hedeflere dönüştürme zamanıdır 

Ali Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Şimdi yeni bir besmele çekme, yeni hayalleri yeni hedeflere dönüştürme zamanıdır. Müreffeh bir Türkiye, adil bir dünya hedefimiz var. Adaletin, hakkaniyetin, ehliyetin, liyakatin esas olduğu adil bir düzen hayalimiz var. Sorunları çözülmüş, itibarı yükselmiş bir eğitim camiası ve sistemi hedefimiz var. İş ve aile hayatı arasına sıkışıp kalmamış bir aile hedefimiz var. Çağın şahitliğini yapacak, adanmış bilge bir nesil hayalimiz var. Biz nasıl ki başörtüsü zulmüne son verdiysek, katsayı engelini aştıysak, Türkiye’deki vesayet düzenine güle güle dediysek, nasıl ki toplu sözleşme hakkımızı aldıysak, 3600 ek göstergeyi, sözleşmelinin kadroya geçişini, 642 TL toplu sözleşme ikramiyesini, 1007 kazanımı kayıt altına aldıysak, birinci dereceye yükselen memurlara 3600 ek gösterge verilmesini de, yardımcı hizmetlerin genel idare hizmetleri sınıfına aktarılmasını da, toplu sözleşme düzeninde istediğimiz değişikliklerin yapılmasını da, kamu personel sistemindeki sorunların giderilmesini de, tasarruf tedbirleriyle engellenen kazanımlarımızı geri almayı da, akademik zam beklentisini de, idari personelin yer değişikliği talebi konusunda toplu sözleşme kararı gereği YÖK tarafından atılan adımın sonuçlanmasını da, şube müdürlerinin, şeflerin, müfettişlerin sorunlarının çözülmesini de biz gerçekleştireceğiz. Mücadele ettiğimiz her sorunu çözememiş olabiliriz ama çözdüklerimizin tamamı mücadele ettiklerimizdir. Erdemli sendikacılığın adresi olan Eğitim-Bir-Sen’in çelik çekirdeği olan teşkilatımızla eşitlik, adalet ve hakkaniyetin, derin entelektüel birikimin, ehliyet ve liyakatin, haklı ve güçlü eylemselliğin, çelikten iradenin, kapsayıcı sendikal ilginin, teşkilatın her kademesine yaydığımız nitelikli istişarenin en büyük sermayemiz olan itibarın adresi olarak çalışmaya, üretmeye, kazandırmaya devam edeceğiz.” 

SENDİKA BÜLTENİ

SENDİKA HABER SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER