Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), açıklanan asgari ücrete dair açıklama yaptı. Açıklamada söz alan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, "Dün 22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücret; çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun en az yarısını yutan TÜİK enflasyonuna göre artışın bile 2.496 TL altında (%15) kalmıştır" diyerek; tek çözümün, zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmek olduğunu ifade etti.
KESK Genel Merkezi'nde yapılan açıklamaya KESK'e bağlı sendikaların genel başkanları ile MYK üyeleri katıldı. Açıklama öncesinde konuşan KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, açıklanan asgari ücretin halkın yoksulluğunu derinleştirecek bir ücret, Meclis'te kabul edilen bütçenin de yoksulluğu derinleştirecek bütçe olduğunu ifade etti. Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur diyerek devam eden Yılmaz, " Sayın Vedat Işıkhan açılamasına "asgari ücret hayırlı olsun" diyerek başladı. Bu ücret milyonlarca işçi ve emekçi için hayırlı değil; bu ücret sermayedarlar için hayırlı olacaktır." diye konuştu. 80 bin ücretli öğretmene ücretlerinin ödenmediğini hatırlatan Yılmaz, "Ücretli öğretmenleri ücretsiz çalıştırdıkları bir duruma gelindi. İnsanlar intihar ediyor, sebebi dar boğazdır. Hal böyle iken açıklanan asgari ücret, biz KESK olarak bir kez daha bu ücrete razı gelmeyeceğimizi ifade ediyoruz" dedi. Bu açıklamanın bir başlangıç açıklaması olduğunu ifade eden Yılmaz, "İktidarın ifade ettiği gibi bu ücrete de bu bütçeye de razı gelmediğimizi göstereceğiz. Bu haftasonu Kocaeli'de olacağız. Devamında bunu ülke genelinde sürdüreceğiz. Hatta grevi önümüze koyduğumuzu ifade etmek gerek, şunu da söyleyelim, grevi biz değil iktidar önümüze koydu" diye konuştu.
“‘KEMALİ HÜRMETLE’ ÜCRET AÇIKLIYORLAR”
KESK MYK adına açıklamayı Eş Genel Başkanlardan Ahmet Karagöz okudu. Karagöz, AKP'li Cumhurbaşkanı açıklanan rakamı "Kemali hürmetle" açıkladı diyerek başladığı konuşmasının devamında "Ülke olarak dün iki büyük felaket yaşadık. Güne Balıkesir Karesi'de bir mühimmat fabrikasında meydana gelen, 8'i kadın 3'ü erkek toplam 11 işçi arkadaşımızın hayatını kaybettiği patlama ile başladık. Buradan bir kez daha hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Ne yazık ki ülkemizde işçilerin, emekçilerin canı, kanı üzerinden beslenen bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu tablo çalışma hayatını kuralsız hale getiren, çalışanları korumasız bırakanların eseridir." dedi.
KAMU EMEKÇİ MAAŞLARINA DAİR SİNYALİ VERDİLER
Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmanın işçisiyle, kamu emekçisi her çalışanın hakkı olduğunu hatırlatan Karagöz, "Bu temel hakkı yeniden kazanmanın tek yolu vardır. O yol da işçi cinayetlerini yaratan, emekçiler için bir bataklık olan bu sisteme, kapitalist sisteme karşı mücadeleden geçmektedir.Ülke olarak ikinci büyük felaketi ise sözde Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun akşam saatlerinde yaptığı açıklama ile yaşadık. Emek karşıtı Şer İttifakı İktidar-IMF-İşveren Konfederasyonları ittifakı 2025 yılı asgari ücretini açıkladı. Asgari ücreti çocuklarına 'harçlık' diye verenler, çocuklarına harçlık veremeyecek hale getirdikleri milyonların 2025 yılında alacağı asgari ücretin 22 bin 104 TL olmasına karar verdi. Böylece iktidar, önümüzdeki günlerde 16 Milyon emeklinin, 5 milyon kamu emekçisinin maaşlarında yapılacak artışa ilişkin tutumunun sinyalini de vermiş oldu." diye konuştu.
SARAY HER 1 DAKİKADA 2 ASGARİ ÜCRET HARCIYOR!
Emekçilerin tersine, sermayesini gün gün büyüten sermayedarların asgari ücreti memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Karagöz, "Geçtiğimiz yıllarda devasa artışlar yaptığı kendi bütçesinin üzerine bu yıl yüzde 40 artış daha koyan, her 1 dakikada 2 asgari ücret harcayan Saray, asgari ücretin yüzde 30 artırılmasına 'Hayırlı Olsun' tweeti ile memnuniyetini gösterdi. Böylece en tepeden en aşağıya mevcut iktidar kime hizmet ettiğini, kimin çıkarlarını koruduğunu, kimleri yok saydığını bir kez daha ispatlamıştır. Tüm kamuoyunun da bildiği üzere ülkeyi 22 yıldır yönetenler her ağızlarını açtıklarında 'işçiyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik' nutukları atmaktadır. Ancak her şey apaçık ortadadır. Yıllardır TÜİK vasıtası ile Ali Cengiz oyunları oynanmakta, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun yarısına bile denk gelmeyen suni rakamlar önümüze resmi enflasyon olarak konulmaktadır. Öncesi bir yana, sadece son 5 yılda TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon ile yaşadığımız gerçek enflasyon arasındaki fark ücretlerimizin nasıl buharlaştırıldığını, işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile hepimizin gerçek enflasyonla nasıl ezim ezim ezildiğini ispatlamaktadır. Yıl 2020: iktidarın ücretlerimizi, maaşlarımızı baskılama aracına dönüşen TÜİK'e göre enflasyon yüzde 14,6 olarak açıklandı. Ama bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubuna yani ENAG'a göre 2020 yılı enflasyonu yüzde 36,72. Yıl 2021: TÜİK enflasyonu yüzde 36,08 ama ENAG'a göre enflasyon yüzde 82,81. Yıl 2022: TÜİK enflasyonu yüzde 64,27 ama ENAG'a göre enflasyon yüzde 137,5. Yıl 2023: TÜİK enflasyonu yüzde 64,77 ama ENAG'a göre enflasyon yüzde 127,21. Yıl 2024: Kasım ayı itibari ile TÜİK enflasyonu yüzde 47,9 ama ENAG'a göre enflasyon yüzde 86,76!" diye konuştu.
ASGARİ ÜCRETİ ORTALAMA ÜCRETE DÖNÜŞTÜRDÜLER!
Yıllar boyunca izlenen emek karşıtı politikalar sonucunda, dünya genelinde tamamen vasıfsız çalışanlara işe başlangıç aşamasında ödenen, dolayısıyla istisnai bir ücret olan asgari ücret Türkiye'de adım adım ortalama ücrete dönüştürüldüğünü açıklayan Karagöz, "Bugün Avrupa Birliği ülkelerinde çalışanların sadece yüzde 4'ü asgari ücrete yakın ücretlerle çalışırken, OECD ülkelerinde ise bu oran yüzde 5 civarındadır. Türkiye'de ise her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Her üç çalışandan ikisinin aldığı ücret, asgari ücretin sadece yüzde 20 fazlasını, bugünkü rakamla 20 bin 400 TL'yi geçmemektedir. Tüm bunlara rağmen siyasi iktidar son bir yıldır gelmiş geçmiş en büyük yalanlarından birine sarılmış, hemen her gün çalışanların ücretlerindeki artışın enflasyonu körüklediğini iddia etmiştir. Tekrar altını çiziyoruz. Ücret artışlarının enflasyonu körüklediği iddiası koskoca bir yalandan ibarettir." dedi.
"IMF BİLE ÜCRETLERİN ENFLASYONA ETKİSİNİ YÜZDE 5 OLARAK AÇIKLADI"
İktidarın akıl hocası IMF'nin bile çalışanların ücretlerinin enflasyona etkisinin%5 ile sınırlı olduğunu açıkladığını ifade eden Karagöz, "IMF yazarlarının geçtiğimiz yıl yayımlanan raporunda enflasyonu asıl körükleyen şeyin holdinglerin, şirketlerin, işverenlerin yüksek kar oranları olduğuna dikkat çekilmiştir. Kısacası gözünü daha fazla kar hırsı bürüyen sermaye çevreleri ürünlerini, hizmetleri enflasyonun çok üzerinde fiyatlandırarak enflasyonu tırmandırmaya devam etmektedir. TÜİK'in sanal verilerine göre bile enflasyon yüzde 47'dir. ENAG verilerine göre ise enflasyon yüzde 86,76'ya ulaşmıştır. 2025 Yeniden Değerleme Oranı yani 6 gün sonra vergi ve harçlarda yüzde 44 artış yapılacaktır. Üye sendikamız BES Araştırma Birimi rakamlarına göre kasım ayı itibari ile 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 29 bin 200 TL, yoksulluk sınırı 78 bin 617 TL, tek bir çalışanın yaşam maliyeti ise 39 bin 341 TL'ye ulaşmıştır. Buna göre dört kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle çalışsa dahi haneye giren tutar yoksulluk sınırının 10 bin TL altında kalmaktadır. Aralık ayında kiralar TÜİK'in 12 aylık ortalama enflasyonuna göre%60,45 arttırılmıştır. Buna göre örneğin geçtiğimiz ay bir asgari ücretli eline geçen ücretini 8 bin 500 TL'sini, yani yarısını kiraya ayırıyorsa bu ay 13 bin 638 TL'sini yani yüzde 80'nini kiraya ayırmak zorunda kalacaktır. Ocak'tan itibaren ise ücretinin yüzde 62'sini sadece kiraya ayırıp geriye kalan 8 bin 465 TL ile yaşam savaşı vermek zorunda kalacaktır. Öte yandan 2024 yılının ilk altı aylık TÜİK enflasyonu yüzde 24,73 olarak açıklanmıştır. 17.002 TL olan asgari ücrette Temmuz'da 6 aylık enflasyon oranında artış yapılmış olsaydı 4.205 TL artışla 21.207 TL olacaktı. İktidarın yılı sonu hedefi olan yüzde 45 enflasyon hedefi tutsa dahi 2024 ikinci altı aylık enflasyonu en az yüzde 16 olacaktır. Asgari Ücret bu sanal TÜİK oranına göre arttırılsaydı 3.393 TL artışla bugün zaten 24.600 TL olacaktı. Dolayısıyla dün 22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücret; çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun en az yarısını yutan TÜİK enflasyonuna göre artışın bile 2.496 TL altında (yüzde 15) kalmıştır" dedi.
Tek çözümün, zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmekten geçtiğini söyleyen Karagöz, " Biz KESK olarak asgari ücretlisinden emeklisine, işçisinden kamu emekçisine hepimiz için insanca yaşamaya yetecek bir ücret başta olmak üzere emeğin hakları için mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.